Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tavşan Peter Masalı kitabı İncelemesi

Yazar: Emma Thompson Kitabın Adı: Tavşan Peter Masalı Sayfa Sayısı: 65 Resimleyen: Eleanor Taylor (Kitap hakkındaki eleştirilerimi yazının sonuna bırakıyorum, yazının başında ön yargıya kapılmanızı istemiyorum.) Beatrix Potter 'ın orijinal hikayesinden esinlenilmiştir, ifadesi kitabın kapağında yerini almış. Ayrıca yazar ''Sevgili Okur'' başlığını açarak bu kitabı neden yazdığını okuyucusuna açıklamıştır. Çocukluğunda babasından dinlediği Beatrix Potter'ın kitabı, ona ilham kaynağı olmuştur. Kitaba geçmeden önce, elimdeki eserin ilham kaynağı olan Beatrix Potter' dan bahsetmek istiyorum bir miktar. 1846  - 1943 yılları arasında İngiltere'de yaşayan yazar; o dönem kadın hakları konusunda oldukça sıkıntı yaşamasına rağmen, kabuğunu kırmayı başarmış ender kişilerden biridir. Yazar, illüstrator, çevreci ve doğa bilimcidir. İlerleyen dönemlerde çitflikler satın alarak tarımı desteklemeye çalışmış, herdwick türü koyunun neslinin tükenmemesi i
En son yayınlar

İyi Geceler Farecikler

Kitabın Adı: İyi Geceler Farecikler Yazar: Frances Watson Yayınevi: 1001 Çiçek Sayfa Sayısı: 24 Çevirmen: Meltem Özdemir İyi Geceler Farecikler , bu güne değin okuduğum en güzel çocuk kitaplarından biriydi diyebilirim. Çocuk kitabı dediğin böyle olmalı işte! Eğlenceli, çocuğu korkutacak hiçbir şey barındırmayan, güzel vakit geçirmenize vesile... Dört yavru fareciğin uykusu gelir, yazar çocuklara uyumadan önce yapmaları gerekenleri farecikler üzerinden anlatmaya başlar. Mitzi esniyor bir kere. Boni esniyor iki kere. (Kitabın ilerleyen sayfalarında da eylemler iki kez tekrarlanarak bir ve iki sayısı üzerinde durulmuş. ) Anne ve baba sesleniyor. ''Farecikler, yataklarınız sizi bekliyor.'' Dede akşam yemeğinden sonra çekilmiş bir kenara; başlamış uyuklamaya ve horlamaya. Başucunda bir itiş kakış. Kıkır kıkır gülüşme... Bir uyanıyor ki... Üstünde dört küçük fare! Öp dedeyi bir yanağından. Öp dedeyi iki yanağından. ''İyi gece

pastoral Senfoni

Kitabın Adı: Pastoral Senfoni Yazar: Andre Gide Sayfa Sayısı: 94 Yayınevi: Timaş Yayınları Pastoral Senfoni, yardımsever bir rahibin kimsesiz ve kör bir kıza yardım çabaları ve ardından gelişen olayları anlatır okuyucuya. Varoluşçu yazar Andre Gide, otobiyografik( kendi hayatından kesitleri olan) derin ruhsal tahlillere yer verdiği eserinde günah-sevap, iyi-kötü gibi zıt kavramlar üzerinden din ve ahlak kavramlarını sorgulamış. Rahip Efendi, yaşlı ve ölmek üzere olan yaşlı kadının duası için ücra bir yere gider; ancak kadının ölmünden evvel orada olamaz. Geride yaşlı kadının kör yeğeni kalmıştır. Kör kız oldukça garip birisidir. Komşu Kadın: ....A! uyuduğunu hiç sanmıyorum. Bu kız bir aptal, konuşmaz; söylenen hiçbir şeyi anlamaz. Sabahtan beri bu odadayım, hiç kıpırdamadı diyebilirim. Önce sağır olduğunu sandım, ama hizmetçi öyle olmadığını söylüyor. Yaşlı kadın sağır olduğu için hiç konuşmazmış bu kızla, o da kimseyle konuşmuyor. Yalnızca bir şeyler yemek iç

Penguenler Uçamaz!

Kitabın Adı: Penguenler Uçamaz Yazarı: Richard Byrne Sayfa Sayısı: 32 Yayınevi: Mikado Yayınları Herkesin birbirinden farklı muhteşem özelliklere sahip olduğunu ve bu özelliklerin kişiye değer kattığını anlattı bize  Penguenler Uçamaz. Çatlayan iki yumurtadan iki küçük kuş çıkmış. Bir tanesi Deniz adında bir martıyken diğeri Derya adında bir penguenmiş. Yumurtaları aynı anda çatlayan Deniz ve Derya çok iyi arkadaş olmuşlar ve her şeyi birlikte yapmaya başlamışlar. Zaman geçtikçe büyüyüp değişmeleri dostluklarının önüne geçememiş. Günün birinde sahilin üstünde uçarak eğlenen martıları gören Deniz, kanat çırparak onlara katılmak için uçmaya başlamış. ''Haydi Derya!'' diye bağırmış Hikaye '' Haydi Derya!'' dedikten sonra başlıyor zaten. Peki, ne mi olmuş? Elbette Derya uçamamış. Küçük kanatlarını ne kadar çırpmışsa da nafile! Deniz'in yeni arkadaşları ''Uçamayan bir kuş ne işe yarar ki!'' diye dalga geçmiş

Eve Yolculuk

Kitabın Adı: Eve Yolculuk Yazar: Frann Preston-Gannon Yayınevi: Pötikare Yayıncılık Çeviri: Eda Serdaroğlu Daş Eve Yolculuk, kutup ayısının yeni bir ev bulmak için yollara düşmesiyle başlayan hüzünlü bir hikaye... Sonrasında ev bulmak isteyen başka arkadaşlar da katılıyor onun yolculuğuna. Küçücük buz parçasının üzerinde kalan kutup ayısı, etrafına bakıp hayretle bütün buzların eridiğini gördü. ''Yemeğim nerede?'' sorusunun ardından artık burada kalamayacağını anladı. Yüzmeye başladı. Yüzerken küçük bir kayığa rastladı. Kayığa binerken, ''Böyle gitmek yüzmekten daha kolay olacak diye düşündü.'' ''Çok geçmeden, makinelerin homurdandığı ve yüksek binaların gökyüzünü sakladığı bir şehre geldi.'' Yüksek binaların gökyüzünü sakladığı ifadesine takıldım kaldım. Ne hoş ifade edilmiş, yüksek binalar arasında kaybolan gökyüzü. Aslında her gün bu durumu yaşamak zorunda kaldığımı ve nasıl da kanıksadığımı fark ettirdi kitap bana.

Momo

Kitabın Adı: Momo Yazar: Michael Ende Sayfa Sayısı: 314 Yayınevi: Pegasus Kimsenin bilmediği bir yere, bilinmeyen bir zamanda, yine bilinmez bir yerden gelen, bilinmezliklerle dolu Küçük kız Momo ; insanlığı kurtaran bir kahramana dönüşüyor romanın sonunda. Oysa cılız, küçücük, kimsesiz bir kızcağız o. Ama insanlar onu dışlamıyor. Hemen bağrına basıveriyorlar. El birliğiyle tiyatro harabesine onun için ev yapılıyor, eşyalar konuyor, karnı doyuruluyor. Kimi kimsesi olmayan Momo, bu insanların içinde mutlu oluyor. O, konuşmaktan çok dinlemeyi tercih ediyor. İnsanların meğer dinlenmeye ne çok ihtiyacı varmış. Momo hayatlarına, yüreklerine böylece giriyor. O dinlerken dertler birer birer yok oluyor, en utangaç insanlar bile yüreğinin gizli saklı yerlerinden bahsediyor. Çocuklar o geldikten sonra harabe tiyatrodan ayrılmıyor. O varken oyunlar çok başka...Momo, çevresindeki herkese huzur veriyor. Pek çoğumuzun başaramadığı şeyi yapıyor. Aslında Momo gibi insanlara hepimizin

Kelebek

Kitabın Adı: Kelebek Yazarı: Anna Milbourne Sayfa Sayısı: 24 Yayınevi: Tubitak Yayınları Kelebek;  tırtılın kelebek olma yolculuğunda geçirdiği evreleri, dönüşüm ve değişimi doğanın her ayrıntısını merak eden sevgili çocuklarımıza anlatmak, sevdirmek misyonunu yüklenmiş. Kitabı bir solukta okuduk hatta kızım hızını alamayıp birkaç kez de resimlerine bakıp kendi okumaya çalıştı. Resimler o kadar canlı ve açıklamalara uygun çizilmiş ki okumayı bilmeyen çocuklar dahi resimlere bakarak kitapta anlatılanları anlayabilir. ''Biraz ileride çizgili küçük bir tırtıl var. Bütün gün ne yaptı dersiniz? '' sonraki sayfaya geçmeden soru cevaplanmaya çalışılırsa sanırım daha istifadeye açık bir okuma olacaktır. Zaten küçük yaş grubu çocuklara kitap okurken ara vermeden okumanız, sıkılmalarına sebep olacaktır. Biraz oyunlaştırmak, sevimli hale getirmek, etkileşimi arttırmak gerekiyor. ''Bir gün tırtıl yemeyi bırakıyor. Belki de doydu. Bir yaprağın altına kıvr