Eserin Adı: Yanık Saraylar
Yazar: Sevim Burak
Sayfa Sayısı: 90
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
Basım Yılı: 2017
Yanık Saraylar
Sevim Burak ile Yanık Saraylar Vesilesiyle tanıştık. Eserin kapağındaki düşünceli kadın fotoğrafı çok etkiledi beni. Kalbi kırık, mutsuz kadınlara dair bir şeyler okuyacağımı hayal etmiştim; ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Kitapta yazarın kırgın yüreği, mutsuzlukları yanında; erkek egemen toplumu kabullenememesi, ötekileştirilmekten duyduğu acı, ölüm konusu da bir hayli işlenmiş.
Eser hakkında araştırma yapmadan okumaya kalkarsanız, birisi bir şeyler sayıklıyor kanısına kapılabilirsiniz. Okumaya başladıktan birkaç dakika sonra, deli saçması mı yoksa bu metin demeye başladım; ancak yazarın hayatını ve eseri araştırınca ne kadar yanıldığımı anladım.
Kitabı okurken çok yoruldum, hikayeler kısa olmasına rağmen bir oturuşta bir hikayeyi bitiremedim. Yanık Saray'ın küllerinin altında ben kaldım sanki.
Öyküler:
Yanık Saraylar 1965 yılında yayımlanır ve o kadar dikkat çeker ki yılın edebiyat olayı sayılır. Yazıldığı dönem itibariyle aykırı bir kitaptır. Büyük küçük harf kullanımı, tire(-) slaş(/) kullanımı, metaforlara baş vurma ve dil üstünde oynayarak, duygularını yansıtır yazar. Kitap, oldukça aykırı pekçok esere göre ve hatta karşılaştırma yapılamayacak kadar farklı. Kitabın geneline karamsarlık hakim. Ölüm çokça işlenmiş, hatta ilk hikayemiz Sedef Kakmalı Ev Ziya Beyin ölümüyle başlıyor.
Sedef Kakmalı Ev: Ziya Beyin ölümü ve Nurperi Hanım anlatılıyor. Nurperi Hanımın Ziya Beyden kalan evi, Ziya Beyin akrabalarının alacağına dair korkuları işlenmiş öyküde.
Pencere: Erkek merkezli toplumsal yapı anlatılıyor. Benliğin bütünlüğü tehdit edildiğinde ya da stres heyecan gibi durumlarda yazar cümlelerde tire(-) kullanıyor.
....''Bu sıra beklenmedik biri - kocaman urunu taşıyan bir adam geliyor sokağın başından - koşarak yetişiyor giriyor son dakikaya - Bugünkü günde bu kadar hepsi, ''diyorum, ''ağır ve yabancı kişiler olacak yarınkiler.''...
Yanık Saraylar: Öykünün baş kahramanı Nebahat Hanım gerçekte yaşamış birisi. Sevim Burak' ın öykülerini daktilo ile temize çeker.
...
- Size söylemem gereken bazı gerçekler var, diye konuştu.
Kadın bunları makinede yazmaya koyuldu
Konşimento
Manifesto
Çimento
Demir aksamı
Baron Bahar'ın anlattığı şeyler
Tam bir hayat boyu sürdü.
DÜZ
UZUN
İNCE
...
Ah Ya Rab Yehova: Yazarın anne tarafı Yahudi asıllıdır ve özellikle çocukluğu bunun utancıyla geçmiştir. Yazarın içinde yahudilik zamanla baş kaldırı haline gelmiş, pekçok öyküde Yahudilerden bahsetmiştir. Yine Ah Ya Rab Yehova' da annesini anlatmıştır.
Küçücük bir kızken burnum çok havadaydı, şimdi yerlere, yerin dibine indi. Yahudilerden, annemden utanırdım, nefretle karışık… Annem hep bir gün ağlayacaksın der, ağlardı… İşte, şimdi bu bir avuç Yahudi, iki tanecik ev bana anamdan kalanlar… Onun için yazdım Yehova’yı.
...
Ve yedi gün bekledi
Ve diğer yedi günü bekledi
Bayan Zembul Allahanati
Ve diğer yedi günü daha bekledi
Yedi yıl bekledi
Bayan Zembul Allahanati
Ve diğer yedi yıl daha bekledi
Yedinci yılın yedinci ayında
onyedinci gününde
Yedinci saatinde
Bayan Zembul Allahanati'nin bütün günleri dolmak üzere idi
...
Sevim Burak ile Yanık Saraylar merak ettim şimdi bu kitabı okuyacagım en kısa zamanda bol kitaplı dünyalar
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim... Yanık Saraylar oldukça farklı bir eser, okuduktan sonraki düşüncenizi bizimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.
YanıtlaSilKısa öykülü kitaplar sıkar beni
YanıtlaSilAslında Yanık Saraylar hem kısa öykü hem de tarzı biraz farklı; ama yine de ön yargılı yaklaşmamak lazım. Zira bazen kaçtığımız kitaplar en sevdiklerimizden olup çıkıveriyor.
YanıtlaSil