Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nun Masalları

Kitabın Adı: Nun Masalları Kitabın Yazarı: Nazan Bekiroğlu Sayfa Sayısı: 160 Yayınevi: Timaş Yayınları Şiir ve nesrin kol kola girip aşkın boyasıyla boyanan yüreklerin feryadını, kalplerimize duyuran masal tadında hikayeler... Nun Masalları , öyle akide şekeri gibi damağınızda kolayca eriyerek, dimağınıza hemen yerleşecek bir kitap değil. Aslında hikaye kitabı, ancak klasik hikayelerden oldukça farklı yazılanlar. Masal tadında, ama ne masal ne hikaye...  Nazan Bekiroğlu 'nun üslübuna yabancıysanız, bu kitapla başlamanızı tavsiye etmem. Eser, çok farklı ve sıkıcı gelebilir. Zira hikayeler oldukça özgün ve hikaye kabına sığdırmak güç. Nar ağacı ya da Mücella ilk başlangıç için daha iyi bir seçim olacaktır.   Kitabın kapak tasarımı oldukça başarılı olmuş. Kitabı elinize alınca ismi ve kapağı okuma isteğinizi harekete geçiriyor zaten. Kitap, masal şemsiyesi altında toplanan birkaç bölümden oluşuyor.  Nazan Hanım, hikayeler oldukça soyut olduğu için kitabın ismini mas

ERMİŞ

Kitabın Adı: Ermiş Yazar : Halil Cibran Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları Yayınlandığı Yıl: 1923 Kendi gerçeğini arayan  Halil Cibran , okuyucunun da kendi gerçeğini bulması noktasında yol gösteriyor. Denizin kıyısında, mehtabın altında otururkenbirden farkettiğin pırlantaları toplamak kadar heyecanlı ve keyifliydi  Ermiş 'i okumak. Hikmet pırlantalarının hepsini, heybeme doldurmak isterdim ama öyle bir okumayla hazmedileceğe benzemiyor eser.  Kitabı yavaş yavaş, defalarca aynı paragraflara dönerek okudum. Halil Cibran'ın filozof tarafı kitapta vücut bulmuş. Açıkçası bu kadar ince bir kitaba bu denli yoğun içerik sığdırmak her yiğidin harcı değil. Gözleriniz satırlarda kayarken yüreğinizi bir hayranlıktır kaplıyor elinizde olmadan. Kitabın Konusu:  El mustafa, seneler önce Ophalese kentine gelip bildilerini insanlara öğreten bir bilgindir. 12 yıl bu kentte kalır ve her şeyi öğrettiğini fark ettiğinde gitme zamanının geldiğini fark eder. Ona en çok say

İstanbul Mayısta Bir Akşamdı

Kitabın Adı: İstanbul Mayısta Bir Akşamdı Yazar: Selim İleri Sayfa Sayısı: 312 Basım Evi: Everest Yayınları                             Basım Yılı: 2014 İstanbul Mayısta Bi r Akşamdı İstabul Mayısta Bir Akşamdı araştırma - inceleme - deneme kitabı. Selim İleri 'nin her ne kadar anılarından bahsettiği eseri olsa da aynı zamanda İstanbul kılavuzu. Yazar; çocukluğu, geçliği ile eski istanbul 'a şahit olanlardan. O canlı, yaşayan, çiçeklerle bezeli şehrin, yavaş yavaş ölmesine tanıklık etmiş. Bu konu üstünde fazlaca düşündüm. Selim İleri'nin anlattığı İstanbul'da yaşamayı çok isterdim. Gri, beton yığını, maviye hasret, tarihinden gittikçe uzaklaşan İstanbul'a dahi bu kadar hayranken o günlerde yaşamak kim bilir ne kadar hoş olurdu. Yazar; edebiyatçılarla arkadaşlıklarından, onların kırgın küskün yanlarından ve hatta bugün okunmayan ya da az okunan, içinde cevherler gizli kitaplardan da bahsetmiş. Ben bu kısımları çok önemsedim. Ok

Yanık Saraylar

Eserin Adı: Yanık Saraylar                         Yazar: Sevim Burak Sayfa Sayısı: 90 Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları Basım Yılı: 2017 Yanık Saraylar Sevim Burak ile Yanık Saraylar Vesilesiyle tanıştık. Eserin kapağındaki düşünceli kadın fotoğrafı çok etkiledi beni. Kalbi kırık, mutsuz kadınlara dair bir şeyler okuyacağımı hayal etmiştim; ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Kitapta yazarın kırgın yüreği, mutsuzlukları yanında; erkek egemen toplumu kabullenememesi, ötekileştirilmekten duyduğu acı, ölüm konusu da bir hayli işlenmiş.  Eser hakkında araştırma yapmadan okumaya kalkarsanız, birisi bir şeyler sayıklıyor kanısına kapılabilirsiniz. Okumaya başladıktan birkaç dakika sonra, deli saçması mı yoksa bu metin demeye başladım; ancak yazarın hayatını ve eseri araştırınca ne kadar yanıldığımı anladım. Kitabı okurken çok yoruldum, hikayeler kısa olmasına rağmen bir oturuşta bir hikayeyi bitiremedim. Yanık Saray'ın küllerinin altında ben kaldım s

Ah Benim Kocam! Ah Benim Karım!

Ah Benim Kocam! Ah Benim Karım!                                                                                                             Canan Tan , çok yönlü yazarlarımızdan. Roman, öykü, mizah öyküleri, gençlik romanları ve çocuk romanları yazmış bu güne kadar.  Ah benim kocam! Ah benim karım, mizah öyküleri içeriyor. Zaten yazar, ülkemizde mizah öyküleri kitabı olan ilk ve tek yazar.  Kitabın geneline hakim olan mizah üretme yöntemi, karakterlerden birisinin huy, özellik ya da fiziki durumunun biraz abartılmasına dayanıyor. Böylece okuyucunun ilgisini kitabın tamamında canlı tutmayı başarıyor yazar. Kitabın dili sade ve akıcı. Söz sanatları, edebi konular ya da bilinmeyen kelimelere yer yok kitapta. Şöyle biraz edebiyat zevki alayım, demleneyim; bir şeyler öğreneyim diyenlere hitap etmiyor açıkçası. Hoş vakit geçirip kafa dağıtmayı arzu edenler, mutlaka okumalı kitabı. Okurken gülmekten karnınız da ağrımıyor; yazar gülümsetiyor belki biraz düşündürüyor yazar.

Mor Mürekkep

Yazar: Nazan Bekiroğlu Kitabın Adı : Mor Mürekkep Sayfa Sayısı: 224 Yayınevi: Timaş Yayınları Baskı yılı: 2004 Nazan Bekiroğlu 'nun denemelerden oluşan ve her denemesi kitap hacminde derin anlamlar taşıyan; şiirselliği, akıcılığı, derinliği, naifliği ile büyüleyen kitabı. Her cümlesini defalarca okuyup zihninize nakşetmek istiyorsunuz. İlk kez bundan altı yıl önce okumuştum ve duyduğum heyecanın tarifi yoktu. Yeniden yeniden okunması gereken hazmı zor, hazzı yoğun, ismiyle müsemma kitap Mor Mürekkep ...  Vakte vakit katıyor...

ALAMUT

Alamut, Vladimir Bartol tarafından yazılan efsane kitap! Haşhaş içerilen , gözü kapalı gençler; en iyi şekilde eğitilen dilberlerin bulunduğu, eşsiz bahçelere alınıyor. Kızlar, cazibesini kullanarak; şarap ve haşhaşın da yardımıyla onları cennette olduğuna ikna ediyor. Dünyada cenneti yaşatan Hasan Sabbah'ın peygamber olduğuna inanan delikanlılar, ebedi cennete gidebilmek için, ateşe üşüşen pervaneler misali ölüme koşan fedailere dönüşüyor. Hasan Sabbah'ın tam da istediği bu ve tarihin en kanlı örgütünün ağlarını yavaş yavaş örüyor. ( İyi ki günümüzde fedailer yok diye şükrettim; çünkü IŞİD'den daha acımasız ve gözü karalar.😡) Kılı kıpırdamadan hançeri kalbine saplayan, gönül hoşnutluğuyla kendini uçurumdan atan fedailer, Selçuklu Devletinin korkulu rüyası haline geliyor. Hiçbir şey gerçek değil, her şey mübah düsturuyla hareket ettikleri için, onları amacına ulaştıracak her yolu olağan sayıyorlar. Yazar on yıllık araştırmadan sonra yazmış eserini. Kitap sadece ha