Ana içeriğe atla

İyi Geceler Farecikler


Kitabın Adı: İyi Geceler Farecikler
Yazar: Frances Watson
Yayınevi: 1001 Çiçek
Sayfa Sayısı: 24
Çevirmen: Meltem Özdemir

İyi Geceler Farecikler, bu güne değin okuduğum en güzel çocuk kitaplarından biriydi diyebilirim. Çocuk kitabı dediğin böyle olmalı işte! Eğlenceli, çocuğu korkutacak hiçbir şey barındırmayan, güzel vakit geçirmenize vesile...





Dört yavru fareciğin uykusu gelir, yazar çocuklara uyumadan önce yapmaları gerekenleri farecikler üzerinden anlatmaya başlar.

Mitzi esniyor bir kere. Boni esniyor iki kere. (Kitabın ilerleyen sayfalarında da eylemler iki kez tekrarlanarak bir ve iki sayısı üzerinde durulmuş. ) Anne ve baba sesleniyor. ''Farecikler, yataklarınız sizi bekliyor.''


Dede akşam yemeğinden sonra çekilmiş bir kenara; başlamış uyuklamaya ve horlamaya.
Başucunda bir itiş kakış. Kıkır kıkır gülüşme...
Bir uyanıyor ki...
Üstünde dört küçük fare!
Öp dedeyi bir yanağından.
Öp dedeyi iki yanağından.
''İyi geceler dede!''
''İyi uykular farecikler!''

Kitabın çevirisi çok iyi yapılmış. Kitap, La Fontaine masalları gibi manzum yazılmış. Düz yazıda bile anlam zor verilirken şiirsel çeviri gerçekten çok zor olsa gerek. Çevirmen işinin hakkını vermiş.

Burada dede figürü çok önemli. Farecikler, dedelerini öpüp ona iyi geceler demeden yatmadılar. Dedenin şefkati, uykudan kalkmasına rağmen kızmaması biz büyüklere ders olsun.



Yol boyunca bir koşuşmaca, itişip kakışmaca!
Tüm farecikler oyun oynama havasında.
Anne bir kez içini çekiyor.
Baba iki kez içini çekiyor.
Yorgun değil miydi bunlar?
Nasıl canlandılar böyle?


Bizim evde de böyle oluyor. Yatma zamanı enerjiyi nereden buluyorlar acaba çocuklar? Yalnız burada önemli nokta; anne ve baba sadece iç çekmekle yetiniyor. Kızma, suçlama, kötü hissetmelerine sebep olacak herhangi bir söz, davranış yok.


Yıka bıyıkları bir kere.
Yıka bıyıkları iki kere.
''Birazda kulağımın arkasını anne!''
....

Ayaktan bıyığa her yeri
Sarıyor havluları.
Artık ıslak kalanlar,
Sadece anne babaları.

Kitap gördüğünüz gibi oldukça keyifli.

Çeneye diş macunu,
burna diş macunu,
bıyıklara diş macunu...
Diş macunu bulaşıyor her yere...
Ve de... Cano'nun ayaklarına mı?!
Ah seni gidi Peri ah!

Yatmadan önce dişlerin fırçalanması da vurgulandı. Bazen anne ve babasının söylediklerini yapmayan çocuklar, kitaplarda okunan şeyleri daha kolay uyguluyor. Bu yüzden okuduğumuz kitaplar ve mesajları çok önemli olmalı bizim için.

Bir telaş, bir koşturmacayla yola devam ediyor yavrular.
Eğlenmenin ne kadar da çok yolu var.

''Haydi bakalım pijamalar giyilsin; en güzel kitap seçilsin.''
Bir düğmeni ilikle.
İki düğmeni ilikle.




''Haydi çabuk fareler, masal dinlemek isteyenler doğruca yatağa girsinler.''
Oku masalı bir defa.
Oku masalı iki defa.
....

İyi geceler Mitzi, seni güzel burunlu yavrucuk.
İyi geceler Boni, sımsıkı sarıl bakalım oğulcuk.
İyi geceler Peri, seni küçük sevimli farecik.
Üstünü iyi ört minik Cano,
Sakın üşütmeyesin bebecik!




Kitabı her seferinde bayıla bayıla okuduk. Umarım siz de okur bayılırsınız:)























Yorumlar

  1. Çok keyifli bir kitap gerçekten. Çocuklar da veliler de bayılıyor.

    YanıtlaSil
  2. İyi geceler Farecikler'i senin vesilenle okuduk, teşekkürü borç bilirim.

    YanıtlaSil
  3. Harika kitap harika anlatımla süper olmuş

    YanıtlaSil
  4. İyi geceler farecikler tanıtımı için teşekkürler seçenekler epey fazla çocuklar için emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, faydalı olabilirsem ne mutlu bana. Her zaman beklerim.

      Sil
  5. Yalnız böyle olmaz ki yeni yazılarınızı bekliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, çok ihmal ettim, yorumunuz için teşekkür ederim:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tavşan Peter Masalı kitabı İncelemesi

Yazar: Emma Thompson Kitabın Adı: Tavşan Peter Masalı Sayfa Sayısı: 65 Resimleyen: Eleanor Taylor (Kitap hakkındaki eleştirilerimi yazının sonuna bırakıyorum, yazının başında ön yargıya kapılmanızı istemiyorum.) Beatrix Potter 'ın orijinal hikayesinden esinlenilmiştir, ifadesi kitabın kapağında yerini almış. Ayrıca yazar ''Sevgili Okur'' başlığını açarak bu kitabı neden yazdığını okuyucusuna açıklamıştır. Çocukluğunda babasından dinlediği Beatrix Potter'ın kitabı, ona ilham kaynağı olmuştur. Kitaba geçmeden önce, elimdeki eserin ilham kaynağı olan Beatrix Potter' dan bahsetmek istiyorum bir miktar. 1846  - 1943 yılları arasında İngiltere'de yaşayan yazar; o dönem kadın hakları konusunda oldukça sıkıntı yaşamasına rağmen, kabuğunu kırmayı başarmış ender kişilerden biridir. Yazar, illüstrator, çevreci ve doğa bilimcidir. İlerleyen dönemlerde çitflikler satın alarak tarımı desteklemeye çalışmış, herdwick türü koyunun neslinin tükenmemesi i

Kardeşimin Hikayesi

Kitabın Adı: Kardeşimin Hikayesi Kitabın Yazarı: Zülfü Livaneli Sayfa Sayısı: 330 Basım yılı: 2013 Yayınevi: Doğan Kitapçılık Ahmet Arslan, oldukça garip birisidir. Herkesten uzaklaşarak İstanbul'un Çatalca İlçesinde bulunan Yalıköy'de köpeği Kerberos ile birlikte yaşamaya başlar. Sakin giden hayatı Arzu Kahraman'ın öldürülmesiyle bir anda değişir. Cinayeti araştırmak için gelen meraklı gazeteci kız, her ne kadar ilk başlarda Ahmet Arslan'ı rahatsız etse de zamanla gazeteci kıza ilgi duymaya başlar. Ahmet Arslan; Mehmet ismindeki kardeşi ve kendi hayatını anlatmaya başlayınca gazeteci kız araştırdığı cinayeti unutur. Çok ilginç ve acı olaylar yaşayan Ahmet Arslan, başından geçenleri anlattıkça gazeteci kız, daha da meraklanır.  Burada ayrıntılardan bahsetmek istemiyorum zira, kitabın can alıcı noktası aslında bu bölümleri. Bu konuda en ufak bilgi, kitaptan alacağınız hazzı alır götürür. Eser, her ne kadar meltem gibi esse de ilk sayfalarda, zamanla r

Yardımsever Kirpi

Kitabın Adı: Yardımsever Kirpi Yazar: Rosie wellesley Sayfa Sayısı: 32 Yayınevi: 1001 Çiçek Kitaplar Yardımsever Kirpi,  kimseye yardım etmeyen ve kimsenin de ona yardım etmediği sakin bir hayat yaşayan sevimli kirpi Nini'nin hayatını konu edinen, güzel bir kitap. Nini'nin yalnızlığı sevdiğine bakıp hemen bütün hayatının böyle geçeceğini zannetmeyin. Çünkü günün birinde Nini'nin başına öyle bir şey geliyor ki Nini yalnızlığını sorgulamaya başlıyor. Nini, biraz kestirmek için kuru yapraklardan oluşan bir yığının üzerine kıvrılınca paaat! sesiyle birlikte sırtına düşen şeyi, ne yaptıysa da sırtından uzaklaştıramıyor. Onu görmeye çalışıyor, ama nafile! Bu da ne böyle diye endişeye kapılıyor. Yukarıya bakınca elma ağacını görüyor.. Ağaçtan düşen elma, sırtındaki dikenlere saplanmıştı ve elmadan kurtulmak için uğraştıkça elma sırtına daha fazla saplandı. Olamaz diye düşünüp ağlamaya başlıyor. Ona yardım edebilecek kimse yok. Çünkü şimdiye kadar Nini'de