Ana içeriğe atla

İstanbul Mayısta Bir Akşamdı







Kitabın Adı: İstanbul Mayısta Bir Akşamdı

Yazar: Selim İleri

Sayfa Sayısı: 312

Basım Evi: Everest Yayınları                            

Basım Yılı: 2014

İstanbul Mayısta Bir Akşamdı



İstabul Mayısta Bir Akşamdı araştırma - inceleme - deneme kitabı. Selim İleri'nin her ne kadar anılarından bahsettiği eseri olsa da aynı zamanda İstanbul kılavuzu.

Yazar; çocukluğu, geçliği ile eski istanbul'a şahit olanlardan. O canlı, yaşayan, çiçeklerle bezeli şehrin, yavaş yavaş ölmesine tanıklık etmiş. Bu konu üstünde fazlaca düşündüm. Selim İleri'nin anlattığı İstanbul'da yaşamayı çok isterdim. Gri, beton yığını, maviye hasret, tarihinden gittikçe uzaklaşan İstanbul'a dahi bu kadar hayranken o günlerde yaşamak kim bilir ne kadar hoş olurdu.

Yazar; edebiyatçılarla arkadaşlıklarından, onların kırgın küskün yanlarından ve hatta bugün okunmayan ya da az okunan, içinde cevherler gizli kitaplardan da bahsetmiş. Ben bu kısımları çok önemsedim. Okunacak kitaplar listesi oluşturdum. Üstadın tavsiyeleri diye notlar alarak.

Açıkçası, kitabı bayıla bayıla okudum. Okumaya devam edeceğim vakitleri aşkla bekledim. Epey keyif aldım okurken.

Yazar; eski İstanbul'un, çocukluğunun, yazarlığının, başkaca yazarların ve kitapların, yakın tarihin izini sürerken ben de onun peşine takıldım. Ne söyleyecek acaba ne anlatacak diye ağzının içine baktım. Zira, bahsettiği her şey çok kıymetliydi.

 Değinmeden geçmeyelim, kitabın kapağındaki akordeon çalan kadın illüstrasyonu, Anahit Hanıma aitmiş, kitaba dair araştırma yaparken buldum bu bilgiyi. Beyoğlunun simgelerinden olan Hanımefendi, pasaj ve Nevizade Sokağındaki meyhanelerde şarkılar söyler, pasaj geç saatlerde kapanınca barda akordeon çalarmış. 2003 yılında vefat etmiş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tavşan Peter Masalı kitabı İncelemesi

Yazar: Emma Thompson Kitabın Adı: Tavşan Peter Masalı Sayfa Sayısı: 65 Resimleyen: Eleanor Taylor (Kitap hakkındaki eleştirilerimi yazının sonuna bırakıyorum, yazının başında ön yargıya kapılmanızı istemiyorum.) Beatrix Potter 'ın orijinal hikayesinden esinlenilmiştir, ifadesi kitabın kapağında yerini almış. Ayrıca yazar ''Sevgili Okur'' başlığını açarak bu kitabı neden yazdığını okuyucusuna açıklamıştır. Çocukluğunda babasından dinlediği Beatrix Potter'ın kitabı, ona ilham kaynağı olmuştur. Kitaba geçmeden önce, elimdeki eserin ilham kaynağı olan Beatrix Potter' dan bahsetmek istiyorum bir miktar. 1846  - 1943 yılları arasında İngiltere'de yaşayan yazar; o dönem kadın hakları konusunda oldukça sıkıntı yaşamasına rağmen, kabuğunu kırmayı başarmış ender kişilerden biridir. Yazar, illüstrator, çevreci ve doğa bilimcidir. İlerleyen dönemlerde çitflikler satın alarak tarımı desteklemeye çalışmış, herdwick türü koyunun neslinin tükenmemesi i

Kardeşimin Hikayesi

Kitabın Adı: Kardeşimin Hikayesi Kitabın Yazarı: Zülfü Livaneli Sayfa Sayısı: 330 Basım yılı: 2013 Yayınevi: Doğan Kitapçılık Ahmet Arslan, oldukça garip birisidir. Herkesten uzaklaşarak İstanbul'un Çatalca İlçesinde bulunan Yalıköy'de köpeği Kerberos ile birlikte yaşamaya başlar. Sakin giden hayatı Arzu Kahraman'ın öldürülmesiyle bir anda değişir. Cinayeti araştırmak için gelen meraklı gazeteci kız, her ne kadar ilk başlarda Ahmet Arslan'ı rahatsız etse de zamanla gazeteci kıza ilgi duymaya başlar. Ahmet Arslan; Mehmet ismindeki kardeşi ve kendi hayatını anlatmaya başlayınca gazeteci kız araştırdığı cinayeti unutur. Çok ilginç ve acı olaylar yaşayan Ahmet Arslan, başından geçenleri anlattıkça gazeteci kız, daha da meraklanır.  Burada ayrıntılardan bahsetmek istemiyorum zira, kitabın can alıcı noktası aslında bu bölümleri. Bu konuda en ufak bilgi, kitaptan alacağınız hazzı alır götürür. Eser, her ne kadar meltem gibi esse de ilk sayfalarda, zamanla r

Yanık Saraylar

Eserin Adı: Yanık Saraylar                         Yazar: Sevim Burak Sayfa Sayısı: 90 Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları Basım Yılı: 2017 Yanık Saraylar Sevim Burak ile Yanık Saraylar Vesilesiyle tanıştık. Eserin kapağındaki düşünceli kadın fotoğrafı çok etkiledi beni. Kalbi kırık, mutsuz kadınlara dair bir şeyler okuyacağımı hayal etmiştim; ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Kitapta yazarın kırgın yüreği, mutsuzlukları yanında; erkek egemen toplumu kabullenememesi, ötekileştirilmekten duyduğu acı, ölüm konusu da bir hayli işlenmiş.  Eser hakkında araştırma yapmadan okumaya kalkarsanız, birisi bir şeyler sayıklıyor kanısına kapılabilirsiniz. Okumaya başladıktan birkaç dakika sonra, deli saçması mı yoksa bu metin demeye başladım; ancak yazarın hayatını ve eseri araştırınca ne kadar yanıldığımı anladım. Kitabı okurken çok yoruldum, hikayeler kısa olmasına rağmen bir oturuşta bir hikayeyi bitiremedim. Yanık Saray'ın küllerinin altında ben kaldım s