Ana içeriğe atla

Kafamda Bir Tuhaflık

Kitabın Adı: Kafamda Bir Tuhaflık
Yazar: Orhan Pamuk
Sayfa Sayısı: 466
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Basım Yılı: 2014

Kafamda Bir Tuhaflık; temiz yürekli karekterimiz Mevlüt'ün önce köyde başlayan ardından 1969 - 2012 yılları arasındaki hayatıyla birlikte İstanbul'un değişimi, dönüşümü anlatılmaktadır.




Romanda olaylar çok yönlü anlatılılıyor. Bir olay, birkaç kişinin ağzından anlatılarak farklı bakış açıları sunuluyor okuyucuya.

Roman ne kadar kalın olsa da eklenen yeni olaylarla beslenerek, okuyucunun merakı kitabın sonuna canlı tutulmaktadır.

 Kitap Mevlüt'ün Rayiha'yı kaçırmasıyla başlamakta, kitabın neredeyse bütün kurgusu bu olay üzerine kurulmaktadır. Mevlüt, Süleyma'nın kamyonuna binmeden hemen önce, kaçırdığı kızın, aşık olduğu kız olmadığını anlamıştır; ancak iş işten geçer. Artık geri dönmek imkansızdır..

''Sakın pişman olma, dedi Süleyman. Korkulacak hiçbir şey yok. Peşinizde de kimse yoktur. Boynueğri baba hariç büyük ihtimal zaten biliyorlardır kızın kaçtığını. Kimseye sakın beni söyleme. O zaman boynu eğri Abdurrahman'ı ikna etmek kolay olur. Bir iki ay içinde ikinizi de affederler. Yaz bitmeden yengeyle ellerini öpmeye gelirsiniz artık.''

Süleyman, kız kaçırmasında Mevlüt'e yardım etmiştir; ama yirmi yıl sonra söylediği yalanları, onu nasıl kandırdığını, yanlış kızı kaçırmasına nasıl sebep olduğunu, oynadığı oyunu Mevlüt'e açıklar. Rayiha ile geçen güzel yılların ardınlan, Süleyman'ın söyledikleri etkilemez bile onu.

Üç yıl boyunca aşk mektupları yazdığı Semiha yerine ablası Rayiha ile evlenir. İki kız çocukları olur. Mevlüt, hayatının en güzel, en mutlu yıllarını Rayiha'nın sevgi ve desteğiyle o varken yaşar.

İstanbul'da yoğurtçuluk ve boza satan Mevlüt, yıllar içinde başka işlerde yapar. Binbon kafenin müdürü olur, boza dükkanı işletir, otopark bekçiliği yapar, elektirik tahsildarlığından sonra dernekte çalışmaya başlar.

Mevlüt, sokak köpeklerinden her ne kadar korksa da boza satmak onun vazgeçilmezi olmuştur. Ne iş yaparsa yapsın akşam boza satmaya çıkar. Sokaklarda boza satarken  her zamankinden özgür hisseder kendini.

Rayiha bebeğini düşürmeye çalışırken ölür. Onun ölümü Mevlüt'ün hayatının dönüm noktasıdır. Bundan sonra Mevlüt'ün hayatında sıkıntıların ağır bastığı dönem başlayacaktır. Ve o her sıkıldığında Rayiha'nın dingin iklimine sığınır hayalinde bile olsa.

Önce kızı Fatma evlenir kısa bir süre sonra küçük kızı Fevziye evden kaçar. Mevlüt, kısacık zamanda yalnız kalmıştır. Koca şehirde yalnızlığını iyice hisseder. Yalnızlığı düşünecektir bundan sonra.

Özellikle kızı Fevziye'nin arabuluculuğu ile Semiha ile evlenir. Gözlerine vurulup senelerce mektuplar yazdığı Semiha, ona beklediği huzuru getirmez.

Onunla evlenmek, aslında Rayiha'ya hala aşık olduğu gerçeğini ona daha çok hatırlatacaktır.

Ana kahraman Mevlüt'ün iyimserliği ve sakin kişiliği romana sirayet etmiş. Olaya pek çok kişinin penceresinden bakmak, kitabın orijinal taraflarından birisiydi.

Ben kitabı çok beğendim, hoşlanmadığım bazı ayrıntılar olduysa da kitaba genel anlamda bakmak gerekir.Kitabın dili akıcı ve olay örgüsü çok iyi kurgulanmış.

Mevlüt'ün gözünden üç milyonluk şehrin on beş milyon olurken geçirdiği her evre ayrıntılarıyla anlatılmış.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tavşan Peter Masalı kitabı İncelemesi

Yazar: Emma Thompson Kitabın Adı: Tavşan Peter Masalı Sayfa Sayısı: 65 Resimleyen: Eleanor Taylor (Kitap hakkındaki eleştirilerimi yazının sonuna bırakıyorum, yazının başında ön yargıya kapılmanızı istemiyorum.) Beatrix Potter 'ın orijinal hikayesinden esinlenilmiştir, ifadesi kitabın kapağında yerini almış. Ayrıca yazar ''Sevgili Okur'' başlığını açarak bu kitabı neden yazdığını okuyucusuna açıklamıştır. Çocukluğunda babasından dinlediği Beatrix Potter'ın kitabı, ona ilham kaynağı olmuştur. Kitaba geçmeden önce, elimdeki eserin ilham kaynağı olan Beatrix Potter' dan bahsetmek istiyorum bir miktar. 1846  - 1943 yılları arasında İngiltere'de yaşayan yazar; o dönem kadın hakları konusunda oldukça sıkıntı yaşamasına rağmen, kabuğunu kırmayı başarmış ender kişilerden biridir. Yazar, illüstrator, çevreci ve doğa bilimcidir. İlerleyen dönemlerde çitflikler satın alarak tarımı desteklemeye çalışmış, herdwick türü koyunun neslinin tükenmemesi i

Kardeşimin Hikayesi

Kitabın Adı: Kardeşimin Hikayesi Kitabın Yazarı: Zülfü Livaneli Sayfa Sayısı: 330 Basım yılı: 2013 Yayınevi: Doğan Kitapçılık Ahmet Arslan, oldukça garip birisidir. Herkesten uzaklaşarak İstanbul'un Çatalca İlçesinde bulunan Yalıköy'de köpeği Kerberos ile birlikte yaşamaya başlar. Sakin giden hayatı Arzu Kahraman'ın öldürülmesiyle bir anda değişir. Cinayeti araştırmak için gelen meraklı gazeteci kız, her ne kadar ilk başlarda Ahmet Arslan'ı rahatsız etse de zamanla gazeteci kıza ilgi duymaya başlar. Ahmet Arslan; Mehmet ismindeki kardeşi ve kendi hayatını anlatmaya başlayınca gazeteci kız araştırdığı cinayeti unutur. Çok ilginç ve acı olaylar yaşayan Ahmet Arslan, başından geçenleri anlattıkça gazeteci kız, daha da meraklanır.  Burada ayrıntılardan bahsetmek istemiyorum zira, kitabın can alıcı noktası aslında bu bölümleri. Bu konuda en ufak bilgi, kitaptan alacağınız hazzı alır götürür. Eser, her ne kadar meltem gibi esse de ilk sayfalarda, zamanla r

Yanık Saraylar

Eserin Adı: Yanık Saraylar                         Yazar: Sevim Burak Sayfa Sayısı: 90 Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları Basım Yılı: 2017 Yanık Saraylar Sevim Burak ile Yanık Saraylar Vesilesiyle tanıştık. Eserin kapağındaki düşünceli kadın fotoğrafı çok etkiledi beni. Kalbi kırık, mutsuz kadınlara dair bir şeyler okuyacağımı hayal etmiştim; ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Kitapta yazarın kırgın yüreği, mutsuzlukları yanında; erkek egemen toplumu kabullenememesi, ötekileştirilmekten duyduğu acı, ölüm konusu da bir hayli işlenmiş.  Eser hakkında araştırma yapmadan okumaya kalkarsanız, birisi bir şeyler sayıklıyor kanısına kapılabilirsiniz. Okumaya başladıktan birkaç dakika sonra, deli saçması mı yoksa bu metin demeye başladım; ancak yazarın hayatını ve eseri araştırınca ne kadar yanıldığımı anladım. Kitabı okurken çok yoruldum, hikayeler kısa olmasına rağmen bir oturuşta bir hikayeyi bitiremedim. Yanık Saray'ın küllerinin altında ben kaldım s