Ana içeriğe atla

Penguenler Uçamaz!

Kitabın Adı: Penguenler Uçamaz
Yazarı: Richard Byrne
Sayfa Sayısı: 32
Yayınevi: Mikado Yayınları

Herkesin birbirinden farklı muhteşem özelliklere sahip olduğunu ve bu özelliklerin kişiye değer kattığını anlattı bize Penguenler Uçamaz.


kitaptanucurtma

Çatlayan iki yumurtadan iki küçük kuş çıkmış. Bir tanesi Deniz adında bir martıyken diğeri Derya adında bir penguenmiş.



Yumurtaları aynı anda çatlayan Deniz ve Derya çok iyi arkadaş olmuşlar ve her şeyi birlikte yapmaya başlamışlar.

Zaman geçtikçe büyüyüp değişmeleri dostluklarının önüne geçememiş.



Günün birinde sahilin üstünde uçarak eğlenen martıları gören Deniz, kanat çırparak onlara katılmak için uçmaya başlamış. ''Haydi Derya!'' diye bağırmış

Hikaye '' Haydi Derya!'' dedikten sonra başlıyor zaten. Peki, ne mi olmuş? Elbette Derya uçamamış. Küçük kanatlarını ne kadar çırpmışsa da nafile!

Deniz'in yeni arkadaşları ''Uçamayan bir kuş ne işe yarar ki!'' diye dalga geçmiş. ''UÇABİLİRİM.'' demiş Derya hırslı bir şekilde.



Aslında, hayatın içinden satırlar yazdıklarım. Birisi bir konuda biraz daha iyi olmayagörsün, küçük dağları ben yarattım havasına kapılmıyor mu sizce de? Biraz daha güzel, güçlü, zengin, eşi daha iyi, çocuğu daha çalışkan, evi daha büyük, arabası son model falan filan işte. Hepimizin bildiği şeyler.

Peki, insan neden bunların havasını atar ki? Aslında bize ait olmayan ve her an kırılabilecek dallara sarılıyor ve bir daha bırakmamacasına tutuyoruz avuçlarımızda. İşte o yüzden kaybedişlerimiz bu kadar acı olmuyor mu?

Küçük beyinlerin daha bu yaşlarda bu gerçekle yüzleşmesi açısından ben kitabı çok önemsedim. ''Neden ben böyle değilim?'' sorusunu hayatınız boyunca kaç kez sordunuz kendinize lütfen düşünün.

 Ben onlara gösteririm diye düşünmüş, ama ne kadar denerse denesin bir türlü uçamamış. Martılar da acımazsızca gülmüş.

''Belki de uçamıyorumdur!'' diyerek iç çekmiş Derya. ''HİÇ BİR İŞE YARAMIYORUM''

En zehirli, insanı karamsarlığın dibine vuran cümle: ''Hiç bir işe yaramıyorum.''

''Bak nasıl dalıyorum!'' diye bağırmış Deniz ve suya dalmış Epey vakit geçmesine rağmen suyun yüzüne çıkmamış.( Arkadaşının çaresizliğine rağmen hala uçmaktan bahsedebilmiş. Bence burada Deniz'in yaptığının yanlış olduğu mutlaka vurgulanmalı. Arkadaşının kalbinin daha fazla kırılmasına müsaade etmemesi gerekirdi.)



Derya ve martılar Deniz'in suyun yüzüne çıkmasını bir miktar daha beklemiş. Ta ki kırgınlıklarını kalbine gömen Derya suya dalana kadar. Derya, eski bir balıkçı ağına takılan Denizi kurtarmış.

Diğer martılar çok utanmış. Üstün yetenekleri suyun altında bir işe yaramamış. Derya uçamasa da onun çok iyi bir arkadaş ve dalgıç olduğunu kabul etmişler.

Kibirli martıların Derya'yı ne kadar üzdüğünü ve aslında herkesin çok farklı özellikleri olduğunu çocuklara anlatmak gerekiyor. Kızım bazen bir arkadaşından bahsederken ''keşke ben de öyle olsaydım.'' diyebiliyor. Sahip olduğumuz özelliklerle değerli olduğumuzu anlatabilmek için kitabın verdiği mesaj çok yerinde.

Sonra ne mi oluyor? Sonunda Derya uçuyor.

Ben dostluklarını sorguladım, bana göre yanlış davranışlar vardı. Belki o yanlış davranışlar üzerinden mesaj verilmeye çalışılmış olduğu da söylenebilir; ama farklı bir anlatım tercih edilebilirdi diye düşünüyorum. Sonuçta çocuklar okuduğumuz kitapları örnek alıyor.

Kitaplarda da yanlış davranışlar, bilgiler anlatılıp öğretilebilir; yeri gelince yanlışları eleştirerek çocuklarımıza öğretelim. Öğretelim ki her okuduğu kitaba, internet sitesine, gazeteye; izlediği habere, diziye inanmasın. Eleştirebilsin, sorgulasın.

























Yorumlar

  1. OğLum beğendiği tarz çok fazla hikaye kitabı var ama birde nasıl takip edeceğimizi bilebisek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beğendiği kitapların olmasına çok memnun oldum, vakit buldukça yeni kitaplar paylaşacağım umarım onları da beğenir.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kardeşimin Hikayesi

Kitabın Adı: Kardeşimin Hikayesi Kitabın Yazarı: Zülfü Livaneli Sayfa Sayısı: 330 Basım yılı: 2013 Yayınevi: Doğan Kitapçılık Ahmet Arslan, oldukça garip birisidir. Herkesten uzaklaşarak İstanbul'un Çatalca İlçesinde bulunan Yalıköy'de köpeği Kerberos ile birlikte yaşamaya başlar. Sakin giden hayatı Arzu Kahraman'ın öldürülmesiyle bir anda değişir. Cinayeti araştırmak için gelen meraklı gazeteci kız, her ne kadar ilk başlarda Ahmet Arslan'ı rahatsız etse de zamanla gazeteci kıza ilgi duymaya başlar. Ahmet Arslan; Mehmet ismindeki kardeşi ve kendi hayatını anlatmaya başlayınca gazeteci kız araştırdığı cinayeti unutur. Çok ilginç ve acı olaylar yaşayan Ahmet Arslan, başından geçenleri anlattıkça gazeteci kız, daha da meraklanır.  Burada ayrıntılardan bahsetmek istemiyorum zira, kitabın can alıcı noktası aslında bu bölümleri. Bu konuda en ufak bilgi, kitaptan alacağınız hazzı alır götürür. Eser, her ne kadar meltem gibi esse de ilk sayfalarda, zamanla r...

Eve Yolculuk

Kitabın Adı: Eve Yolculuk Yazar: Frann Preston-Gannon Yayınevi: Pötikare Yayıncılık Çeviri: Eda Serdaroğlu Daş Eve Yolculuk, kutup ayısının yeni bir ev bulmak için yollara düşmesiyle başlayan hüzünlü bir hikaye... Sonrasında ev bulmak isteyen başka arkadaşlar da katılıyor onun yolculuğuna. Küçücük buz parçasının üzerinde kalan kutup ayısı, etrafına bakıp hayretle bütün buzların eridiğini gördü. ''Yemeğim nerede?'' sorusunun ardından artık burada kalamayacağını anladı. Yüzmeye başladı. Yüzerken küçük bir kayığa rastladı. Kayığa binerken, ''Böyle gitmek yüzmekten daha kolay olacak diye düşündü.'' ''Çok geçmeden, makinelerin homurdandığı ve yüksek binaların gökyüzünü sakladığı bir şehre geldi.'' Yüksek binaların gökyüzünü sakladığı ifadesine takıldım kaldım. Ne hoş ifade edilmiş, yüksek binalar arasında kaybolan gökyüzü. Aslında her gün bu durumu yaşamak zorunda kaldığımı ve nasıl da kanıksadığımı fark ettirdi kitap bana. ...

İyi Geceler Farecikler

Kitabın Adı: İyi Geceler Farecikler Yazar: Frances Watson Yayınevi: 1001 Çiçek Sayfa Sayısı: 24 Çevirmen: Meltem Özdemir İyi Geceler Farecikler , bu güne değin okuduğum en güzel çocuk kitaplarından biriydi diyebilirim. Çocuk kitabı dediğin böyle olmalı işte! Eğlenceli, çocuğu korkutacak hiçbir şey barındırmayan, güzel vakit geçirmenize vesile... Dört yavru fareciğin uykusu gelir, yazar çocuklara uyumadan önce yapmaları gerekenleri farecikler üzerinden anlatmaya başlar. Mitzi esniyor bir kere. Boni esniyor iki kere. (Kitabın ilerleyen sayfalarında da eylemler iki kez tekrarlanarak bir ve iki sayısı üzerinde durulmuş. ) Anne ve baba sesleniyor. ''Farecikler, yataklarınız sizi bekliyor.'' Dede akşam yemeğinden sonra çekilmiş bir kenara; başlamış uyuklamaya ve horlamaya. Başucunda bir itiş kakış. Kıkır kıkır gülüşme... Bir uyanıyor ki... Üstünde dört küçük fare! Öp dedeyi bir yanağından. Öp dedeyi iki yanağından. ''İyi gece...